Asla "Asla Vazgeçme!" Deme!
"Bir yemin ettim ki; dönemem"...
Arkadaşım, sebep?
Son dönemde sağda solda okuyorum, izliyorum. Büyük bir kesimin diline pelesenk ettiği bir "asla vazgeçme!" sloganı var.
Ben de diyorum ki;
Vazgeçmek mağlubiyet değilir; bilakis öğrenmedir. Öngörüsü olanı at gözlüğüyle çıkmaz sokakta yol alandan ayıran bir yetkinliktir.
Burada kriter doğru yer ve zamanda bu hamleyi yapabilmektir.
Kendi fikirlerine aynada objektif bakabilmek ve inandıklarını sorgulayabilme cesaretidir kriter.
Bu sebeple akıllı vazgeçişler sanıldığı gibi korkakların değil cesurların eylemidir.
Akıllı vazgeçişin odağında yılma, yorulma, cayma, sıkılma gibi duygu durumlarının yerine öngörü, strateji, uyumlanma, esneklik, reoryantasyon, çeviklik gibi yetkinlikler vardır.
GE'nin efsanevi CEO'su Jack Welch "değişmek zorunda kalmadan evvel değişin" diyor.
Yani;
Bizde, eskilerin tabiriyle "iş işten geçmeden" diyor.
"Özgüven", "gurur" ve "kibir" kavramlarının arasında ince çizgiler ve geçişler var. Bunun farkına varamayanlar çoğu zaman konunun akılcılıktan kopup gurur odaklı bir "ego" meselesine dönüştüğünü de fark edemiyorlar maalesef.
Üstüne bir de konuyu azim, pes etmemek, kararlılık, karakter ve hatta şahsiyet gibi değerlere bağlıyorlar.
Sonuç:
"Sonuna Kadar" mezarlığında yer bulmak karaborsa...
