Ya İmkansızlar İmkanlıysa? Rağmen...
Ünlü matematikçi Roger Penrose'un ifadesiyle:
"Impossibility in its purest form" yani imkansızlığın en saf hâli...
Her ne kadar 1950'lerde babası psikiyatr Lionel Penrose ile beraber bu "imkansızlığa" isimlerini vermiş olsalar da "Penrose Üçgeni" ilk olarak 1934 yılında İsveç'li sanatçı Oscar Reutersvard tarafından yaratılmış.
Somut bir nesne olarak imkansız olan; sadece optik illüzyon sayesinde var olabileceğini düşündüğümüz bir gerçeklik yanılsaması bu üçgen.
Soru şu:
Bu üçgen sahte bir gerçeklik mi? Yoksa her imkansızlığı imkanlı kılan bir perspektifin var olabileceğinin ispatı mı?
Yani;
"İmkansız"ları 3 boyutlu "cisim" dünyasından çok boyutlu bir "düşünce" dünyasına transfer etsek; bu imkansızlar imkanlı hale dönüşebilirler mi mesela?
Niyetim sizi sokağa çıkma yasağı olan bir günde felsefi sorularla yormak değil.
Bilakis;
Zihnimizde imkansız olarak etiketlenmiş pek çok senaryonun aslında imkanlı olabileceğine dair bir "şüphe" hediye etmek istiyorum sizlere.
Bu hediye kutusunun anahtarı "Rağmen" kelimesidir.
Sizi sizden alan bir zorluğa(!) dair istisnasız tüm olumsuzlukları yazın bir kağıda. En sona da şunu ekleyin: Rağmen...?
İmkansızları imkanlı kılan çözüm yolculuğunun ilk adımı "rağmen.." soru ve cevaplarını düşünmeye başladığınız o "an"dır dostlar...
