Japon Kültürü, Disiplin ve Saygı
20 yılı aşan profesyonel ve girişimci günlerimin yarısından fazlasını Japon kültürüyle iç içe geçirince insan doğal olarak yarı Japon gibi oluyor.
Bunun sebebi basit bir yıl hesabı değil; bilakis çok daha derin bir seviyede Japon kültürüne karşı beslediğim saygı ve tutku.
Allah aşkına şu videoda bir polis, güvenlik görevlisi, İspark memuru :), dirlik düzeni kendine iş edinmiş bir ağabey(!) var mı?
Peki ya; diğerlerinden daha akıllı(!) geçinen bir taksici arkadaş?
Onlar ekmek telaşında değil mi? Sorumluluk yükleri ağır değil mi? Trafik çok mu daha yoğunluktan uzak?
Japonya'ya giden ve en az bir kez dahi taksiye binen herkesin çok iyi bildiği gibi; Yaşları ilerlemiş (ortalama 60-70 yaş civarıdır), hayatlarını kazanmak için sonuna kadar emeğini harcayan, beyaz ve pırıl pırıl eldivenli, koltuk kafalıklarında bembeyaz (çoğu annelerimizin el işlemesi gibi) kılıfları olan, asla ama asla bahşiş kabul etmeyen, siz taksiye binerken kafanızı vurmayın diye elini kapı boşluğunun üstüne koyan insanlardır Japon taksi şoförlerinin çok büyük çoğunluğu.
Temizlik imandan gelir diyoruz; çalışmak ibadettir diyoruz; aman ha kul hakkı en büyük günah diyoruz!
Ve bu insanların pek çoğu tek tanrılı dinlere inanmıyorken bizim inançlarımızın gereğini bizden daha iyi yerine getiriyorlar...