top of page

Hâlden Anlayın!


Hâlden anlamak lazım...

Kriz anlarında odağımızı ani bir refleksle "hayatta kalma" içgüdümüze yöneltiriz.

Bazen biz, işimiz; bazen evladımız, yakınımız; bazen şirketimiz, sermayemiz; bazen kazanımlarımız, paramız pulumuz.

"Önce can sonra canan" der eskiler buna.

Bu insani bir gerçeklik ve bunun utanılacak bir yanı yok elbette.

Tabii ki; ben merkezli olmanın da anlamlı, görgülü ve ahlaklı sınırları var muhakkak.

İster ailen, ister çalışanların, ister çalışma arkadaşların olsun. Birinci dereceden iletişimde kalmak durumunda olduğun bir çevrede;

- Senden daha az mutlu olandan,

- Senden daha fazla ihtiyaç sahibi olandan,

- Senden daha az motive olabilenden,

- Senden daha çok kaygı duyandan,

- Senden daha az konsantre olabilenden,

- Senden daha çok odağını kaybedenden,

- Senden daha az kendini ifade edebilenden,

- Senden daha çok çaresiz hisseden de sorumlusun bu hayatta.

Neden mi? Çünkü kriz dediğin de bu hayatın bir parçası.

İyi gibi, güzel gibi, başarı gibi, kazanç gibi, terfi gibi, mutluluk gibi, tokluk gibi, yaşam gibi...

Ve pek tabii kötü gibi, hüzün gibi, kayıp gibi, işsizlik gibi, mutsuzluk gibi, açlık gibi, ölüm gibi...

Size ihtiyacı olan insanların ve onların ihtiyaçlarının farkında olun dostlar.

Varsaymayın, zannetmeyin...

Sorun...

Ki; hâlinden anlayın...

Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Henüz etiket yok.
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page